Efendim,
Geçen haftasonu, Fener gine şampiyon oldu; malum Fener'in şampiyonluğu Galata'yı yenmektir. Yüz kızartan bir sikor ile nihayetlendi maç. Yahu bunca yıldır ezeli rakibiz, onca yıllık hukukumuz vardır; gelene beş gidene dört; ayıptır a efendiler ayıp, karşınızda Kangal Belediye Sipor mu var!.. Gene de haklarını yememek lazım, iyi oynamış Fenerli uşaklar, ama bizim Türkler, Temsil misal Kurtluceviz karındaşımız ne diye sevinir ben anlamış değilim şahsen. Be bilader, golü atan gavur, çalımı atan gavur, maçı kazanan takım güya Türk, esasen kısm-ı küllisi gavur. Bizimkiler de "Bizim takım yendi heyoo, Yaşasın Fener.!." gibi nidalar atuben sevinçlere gark olayor. Ula Arsenal gavuru yeniyorsa Villa Real gavurunu yeniyor, size nooluyor; ayni şekilde Fener takımı Galata'yı yeniyorsa gavurların eliyle yeniyor, size noolayor?
Vaktiyle bu Fener takımında bir kaleci Türk idi; Rüştü de olmasa oyuncu adlarına bakanlar "Helal olsun Rumenler iyi takım dizmiş." der idi. Ali Şen başkan iken, 4 ecnebi fitbolcuya bir ecnebi daha eklemek içün federasyına kafa atmış, federasyon "cık" deyince de Uche başta olmak üzere eldeki ecnebilere önce bir Selavat getirtip sonra İstiklal Marşını kıraat ettirtip, Türk etmiş, dört ecnebi daha almış idi. Neyse... Onlar geçmişte kaldı, lakin efendiler bugün sanki daha mı iyi? Aynı tas aynı hamam, aynı sitat aynı takım aynı terane.
Fenerli arkadaşlarla artık tartışmayı israf-ı zaman addediyorum, işbu satırlar dahi israf-ı kelamdır lakin eğer tartışılacak ise bilene müteakip şartların tartışmacı arkadaşlarda olması gerektiğini hatırlatmak boynumun borcu vedahi memleketin faidesinedir:
Şart-ı evvel: Efendim, bir defa Galata ile tartışmak için onun haiz olduğu "şey"leri sizlerin de haiz olmanız gerekmektedir. Üç yıldızı taktınız, eyvallah. Şart-ı evvel okeydir.
Şart-ı Sani: Bir adet UEFA'dan tasdikli UEFA kupası ve yine ayni makamdan tasdikli yahut aslının aynısıdır damgalı Süper Kupa.
The Third Şart: İlk ikisini tamamlayın gayri şarta gerek yoktur, bu da bizim size kıyağımız olsun.
Efendim, geçenlerde Kurtluceviz biladerimizin blog-u şehanesini kıraat ederkene, Depolitik karındaşımızın blogunda bir tekzip ve özür yayınladığından nahisle bir link gördüm. Gördüğüm her linke atlamam ama bu gayet önemli idi şahsımca. Nitekim Depolitik namdar karındaşımız vakti ile bir yazısında bize gayet ağır ithamlarda bulunmuş idi; hoş haddini bildirmiş idik ama neyse, bir bakayım dedim. Bir de baktım ki ne görim, bir özür metni ki gözlerim doldu. Karındaşımız bir nedamet getirmiş, bir pişman olmuş ki sorman gitsin... Eh vicdan tabii, biraz üzüldüm ama gerçekleri görmesinden ötürü de sevindim. Neyse...
Şimdi bir arkadaş aradığı içün çıkmam icap ediyor. Bilahare kalan diyeceklerimi derim. Bunlarla idare edin şimdilik efendim.
Hürmetler ederim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder